
Sessizliğin Sesi-Myron Uhlberg” tarafından kaleme alınan, yazarın kendi hayat hikayesini anlattığı bir anı kitabıdır. Kitap, yazarın çocukluk döneminden itibaren işitme engelli bir ailede büyüdüğü ve zorluklarla dolu bir çocukluk geçirdiği gerçeğini yansıtmaktadır.
Kitap, Uhlberg’in 1930’ların ve 1940’ların Amerika’sında büyürken yaşadığı deneyimleri anlatarak başlar. O dönemde işitme engelli olmak, toplumda yaygın bir şekilde anlaşılmayan bir durumdu ve çoğu insanın bu konuda bilgisi ve anlayışı yoktu. Yazar, ailesinin iletişim sorunlarıyla mücadele etmek zorunda kaldığı ve günlük yaşamın zorluklarıyla yüzleştiği anları canlı bir şekilde aktarır.
Uhlberg, kitap boyunca ailesinin ve toplumun kendisine olan yaklaşımını ve bu durumun kendi kişisel gelişimi üzerindeki etkilerini ele alır. İşitme engellilikle başa çıkmak için dil ve iletişim araçlarını nasıl geliştirdiğini anlatır. Aynı zamanda işitme dünyasının dışında yaşadığı bir dünyayı nasıl algıladığını ve çevresiyle nasıl etkileşimde bulunduğunu da aktarır.
Kitap, yazarın okul yıllarında yaşadığı deneyimleri, arkadaşlık ilişkilerini ve kendini ifade etme yolculuğunu da kapsar. Uhlberg, işitme engelli olduğu için karşılaştığı zorluklara rağmen, içindeki yaratıcı yanı keşfeder ve resim yapmaya olan tutkusunu geliştirir. Bu, onun kendini ifade etmek ve dünyayla iletişim kurmak için yeni bir yol bulmasını sağlar.
“Sessizliğin Sesi”, yazarın yaşadığı zorlukları aşma ve kendi kimliğini bulma sürecini anlatırken aynı zamanda bir aile hikayesidir. Uhlberg, ailesinin ona olan sevgisi ve desteğiyle büyüdüğünü ve hayallerine ulaşmak için mücadele ettiğini aktarır.Kitap, işitme engellilikle ilgili toplumsal farkındalığı artırmak ve işitme engelli bireylerin deneyimlerine ışık tutmak amacıyla yazılmıştır. Yazar, okuyuculara farklılıkları anlama, empati kurma ve insanların güçlüklere rağmen nasıl başarılı olarak hayatlarını sürdürebildiklerini gösterme amacı güder.
“Sessizliğin Sesi” aynı zamanda insan iradesi, dayanıklılık ve azim konularına da odaklanır. Uhlberg, engellerle dolu bir dünyada büyümenin nasıl bir mücadele gerektirdiğini anlatırken, kendi hikayesindeki başarıları ve ilerlemeleri vurgular. Kitap, insanın içindeki gücü keşfetme ve engellerle başa çıkma yeteneğini anlamaya yönelik ilham verici bir anlatı sunar.
Uhlberg’in akıcı ve samimi anlatımıyla, “Sessizliğin Sesi”, okuyuculara işitme engellilikle yaşayan insanların deneyimlerini ve duygularını anlama fırsatı sunar. Ayrıca, ailenin bir arada durma gücü ve sevgiyle birbirlerini destekleme önemini vurgular. Yazar, zorlukların üstesinden gelmek için içsel gücü ve dışarıdaki destek ağını kullanmanın önemini gösterir.Kitap, okuyucuya farklı bir perspektif sunarken işitme engellilik konusunda farkındalık yaratır. Uhlberg’in çocukluk dönemi ve gençlik yıllarındaki zorluklarını ve başarılarını anlatarak, işitme engellilik konusunda toplumsal algıyı değiştirme çabasını yansıtır. İşitme engelli bireylerin hayatlarının, onların hikayelerini anlayarak ve destekleyerek daha zengin ve kapsayıcı hale getirilebileceğini vurgular.
“Sessizliğin Sesi”, duygusal bir yolculuk sunan, ilham verici ve düşündürücü bir anlatıdır. İnsanın içindeki gücü keşfetme, zorlukları aşma ve farklılıklara saygı gösterme konularında derin bir etki bırakır. Kitap, okuyuculara işitme engellilikle ilgili bir perspektif sunarken, hayatta karşılaşılan her türlü engelin üstesinden gelme yeteneğini de kutlar.
